Sözcü’nün haberine göre, “Çanakkale’de Kazdağları’nın eteklerinde yer alan Bayramiç’e bağlı Hacıbekirler köyünde çevre katliamı son sürat devam ediyor. Cengiz Holding’in maden çıkarmak için başlattığı ağaç katliamının ardından ortaya çıkan görüntü yürekleri sızlattı. 240 günde maden sahasının giderek genişlediği görülürken köylüler maden yasasının mecliste kabul edilmemesi için büyük bir mücadele veriyor. Köylüler “Dedelerimiz nasıl şehit olup bu toprakları koruduysa biz de topraklarımızı canımız pahasına asla vermeyeceğiz” diyor.
ÇED süreci etkisizleşecek
AK Parti Milletvekilleri, 13 Haziran’da “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni Meclis’e getirdi. Teklif yasaya dönüşürse, sivil toplum kuruluşlarına göre enerji ve maden alanlarıyla ilişkili regülasyonlar kökünden değişecek. Teklife göre artık Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçleri kısalacak ve kolaylaşacak. Teklife göre; ruhsat izin süreçlerini Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü yürütecek.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan, su kaynaklarını yok eden maden şirketlerinin tehlike yarattığına dikkat çekti. Başkan Süheyla Doğan Kaleninsesi Gazetesi’ne verdiği bilgide şunları kaydetti: “Kazdağları’nda Hacıbekirler Köyü başta olmak üzere çevre köylerde Cengiz Holding’in Halilağa Bakır Madeni Projesi nedeniyle ormansızlaşma ve çevresel yıkım artarak devam ediyor.”
“Dava kazandık ama şirket durdurulmadı”
Doğan, maden projesinin 2021 yılında alınan ÇED olumlu kararıyla başlatıldığını hatırlatarak, sürecin nasıl geliştiğini şöyle aktardı: “ÇED kararını dava ettik ve kazandık. Ancak şirket yeni bir ÇED dosyası hazırlayarak yeniden başvurdu. Bilirkişi raporu lehimize çıksa da mahkeme aleyhimize karar verdi. Danıştay’dan da benzer karar çıkınca şirket hızla çalışmalara başladı. Şimdi yine ağaç kesimi, hafriyat ve inşaat faaliyetleri sürüyor.”
“Su kaynakları da tehlikede”
Doğan bölgede ormanların ve tarım alanlarının yok edildiğini vurgulayarak, “Tarım arazileri köylülerin elinden zorla alındı, ormanlar kesildi. Hacıbekirler Göleti’nin suları şirkete veriliyor, yetmeyince Kocabaş Çayı’ndan su taşınacak. Üstelik kimyasallarla yapılacak zenginleştirme işlemleri çevre için büyük tehlike yaratacak. Bölgede su kıtlığı ve kimyasal kirlilik riski hızla büyüyor” dedi.
“Yasaya aykırı, tehlike çok yakın!”
Projenin hukuksuzluklarla dolu olduğunu söyleyen Doğan, “Göletlere ve yerleşim yerlerine çok yakın noktada atık barajı yapıyorlar. Yönetmeliklere aykırı olmasına rağmen izinler verilmiş. Şirketin faaliyetleri yaşam alanlarının hemen dibinde. Hukuki mücadelemiz sürüyor, projenin iptalini talep ediyoruz.”