Hobi olarak başladığı takı sanatları işine emekli olduktan sonra yoğunlaşan Sabriye Energin birbirinden güzel el emeği ürünlerini açtığı standında sergiliyor. Küpeden, kolyeye, taçlardan, yeleklere kadar pek çok ürünü yapan Energin’in en büyük destekçilerinden biri de ablası Hülya Güler… Energin hikayesini gazetemize şöyle anlattı: “İlk başlarda hobi olarak başladım. Yaklaşık 15 yıldır bu işle ilgileniyorum. Sonra kendime iş imkanı yarattım. Evde kendi kendime başladım. İlk zamanlar eşe dosta hediye yapıyordum. Daha öncesinde Kültür Bakanlığına işler yaptım. Yurt dışına numune yapıyordum. 10 yıl Sığacık’ta standım vardı.  Buraya taşınalı 3,5 yıl oldu. Annem Ayvacıklı olduğu için buraya taşınmak istedik”

BOŞ DURMAK BİZE GÖRE DEĞİLDİ

Malatyalı Genç Meclis Üyeleri Çanakkale’de tarihi mekanları inceledi
Malatyalı Genç Meclis Üyeleri Çanakkale’de tarihi mekanları inceledi
İçeriği Görüntüle

Çocukluğundan beri bu işle ilgilenen Sabriye Energin sözlerine şöyle devam etti: “Annemiz terziydi bizim. Boş durmak da bize göre değildi zaten. Normalde işim manikürcülüktü. 30 yıl manikürcülük yaptım. Emekli olduktan sonra daha da yoğunlaştım bu hobime o da işe dönüştü. Boncuklu takılar işi de ablamda. Onun işlerini de standımda satıyoruz. Dikiş işi de onda”

ÖNEMLİ MARKALARA ÇALIŞTIK

Sabriye Energin’in ablası Hülya Güler ise şöyle konuştu: Ben Tekirdağ’da yaşıyorum. Tekstil fabrikasında çalıştım, sonra dershanecilik yaptım. Daha sonra Trakya dokumaları ile ilgili bir atölyede sevgili hocamız Ayfer Aras eşliğinde yerel dokumalarla dekoratif objeler ürettik. Sanat her zaman vardı içimizde. Benim yaptıklarımı da şu anda kardeşim sergiliyor. Dikişleri ben yapıyorum. Şalvar, ceket, yelek dikiyorum. Yeleklerin süsleme işini kardeşim yapıyor. Bir dönem İtalya’ya iş yaptık. Önemli markalara çalıştık. İtalya ayağı ile ilgili Tekirdağ’da atölyeleri vardı orada fason üretimini yaptık.”

20 SENE ÖNCE 2 BİN 100 EURODAN SATILDI

İtalyan markasının kendilerini nasıl keşfettiğini de anlatan Sabriye Energin şöyle konuştu: “Ben manikürcüyken benim müşterim eczacı bir hanım vardı. Onun kızı da İtalya’da yaşıyordu. Birisiyle tanışmış ‘Sipariş alacağız. Siz bize yardım ederseniz’ dedi. Bir kalıp iple geldi ama hiçbir şey öğrenmemiş. ‘Siz nasıl olsa biliyorsunuz’ dedi. Sonra biz modeli çıkardık. İlk sipariş 5 bin tane çantaydı. Türkiye’de fason yapıldı. Markası orada takıldı. 20 sene önce 2 bin 100 eurodan satıldı çantalar. Şu anda özgür çalışıyoruz.”

GERİ DÖNÜŞÜM ÜRÜNLER BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ                                        

Benim için geri dönüşüm çok önemli’ diyen Sabriye Energin sözlerine şöyle devam etti: “Küçük kalan kumaşlarla süslemeler yaptım. Kotlarla bileklikler, halhallar yaptım. Bir şeyleri tekrar kullanmak ve onlardan yeni ürünler üretmek benim için çok kıymetli.”

ŞANS ANAHTARINI NİYETLENEREK YAPIYORUM

Şans anahtarı da yapıp satan Energin, “Melek figürünü ben kapımda bulmuştum zamanında. Ondan sonra yapmaya başladım. Bana çok şans getirdi. Okuduğum bir kitaptan çok etkilenmiştim. Beki İkala Erikli’nin kitabıydı. İşaret istemiştim sonrasında melek şeklinde bir figür buldum kapımda. Bu anahtarlıkları yaparken de kişiyi şans ve açmasını istediği kapıların anahtarı olsun diye o niyetle ürettim” şeklinde konuştu.

Kaynak: haber merkezi

Kaynak: haber merkezi