Merkez Bankası'nın son enflasyon raporunda asgari ücrete dair önemli değerlendirmeler yapıldı. Raporda, ilave ücret güncellemesi yapılmamasının dezenflasyon sürecine destek sağlayacağı vurgulandı. Ancak, açlık sınırının altında kalan asgari ücret konusu, toplumda önemli bir endişe kaynağı olarak öne çıkıyor.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nun araştırma sonuçlarına göre, nisan ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı, sebze fiyatlarında yaşanan mevsimsel düşüşün etkisiyle 19.890 liraya yükseldi. Bu durum, asgari ücretin yetersiz kaldığına dair bir gösterge olarak değerlendiriliyor.
Ekonomi gazetecisi Ebru Baki'nin değerlendirmelerine göre, şu anda konuşulan 3-4 bin TL'lik artış, açlık sınırının 20 bin TL'ye yaklaşmasıyla uyumlu değil. Uzmanlar, asgari ücretin 17 bin TL seviyesinde tutulmasının mümkün olmadığını ifade ediyorlar. Baki, hükümetin asgari ücrete daha fazla destek olabileceğini belirtiyor.
Baki'nin açıklamalarına göre, işverene maliyeti 23.502 lira olan asgari ücretin artırılması için maliyetin düşürülmesi gerekiyor. Eylül ayında bir ücret artışı beklentisi bulunuyor.
Ancak, Merkez Bankası'nın enflasyon tahminlerine rağmen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın 3-4 bin TL gibi bir zam beklentisi dile getirmesi, gelecek zam konusunda belirsizlikleri artırıyor.
Ekonomist Hatice Kolçak'ın TV100'e yaptığı açıklamaya göre, asgari ücrete zam yapılmaması durumunda bile, açlık sınırının altında kaldığı bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Bu durum, asgari ücretin yaşanan ekonomik koşullara uyum sağlamadığını gösteriyor.
