Yaşam

Gelibolu Yarımadası'nda 110 yıllık bir dostluk

Çanakkale Deniz Zaferi’nin üzerinden tam 110 yıl geçti. Gelibolu Yarımadası’nda, binlerce şehit ve kahramanlık hikâyesi yaşandı.

Çanakkale Deniz Zaferi’nin üzerinden tam 110 yıl geçti. Gelibolu Yarımadası’nda, binlerce şehit ve kahramanlık hikâyesi yaşandı. Ancak içlerinden biri özel bir dostluk ve sadakat örneği olarak hafızalara kazındı: Yarbay (Kaymakam) Hasan Bey ve Canberk isimli bir köpeğin ölümsüz dostluğu.

İçinde yaşadığımız ve misafir olduğumuz bu gök kubbede tüm canlılar ortak bir yeryüzünü paylaşıyoruz. Ama bugünlerde onu da beceremiyoruz. Bugünlerde sık sık hayvanlara karşı şiddet haberleri ile çoğu vatandaş üzülürken kimi henüz merhamet duygusu taşımayan kişiler hayvanlara eziyet ediyor hatta yaz ayında 40 derece sıcaklıklarında serinlemek için denize giren köpeklerden, hayvanlardan bile rahatsızlık duyuyor. Oysa tarihimizde bile hayvanlarla insanların sayısız dostluk hikayesi barındıran olaylar, savaşlar var. Üzerinden 110 yıl geçmiş Çanakkale Deniz Zaferi’nin Gelibolu Yarımadası’nda geçen; bir köpekle askerlerin oluşturduğu dostluk hikayesi de bunlardan biri.

Tarihin en kanlı muharebelerinden birine sahne olan Çanakkale Savaşlarında, savaşın en çetin anlarında, 17. Alay’ın komutanı Yarbay Hasan Bey’in tümeninde yaşanıyordu. Gelibolu Yarımadasında mevzilenen 17. Mürettep Alay; Albay Şakir Paşa komutasındaki 6. Tümenin 16’ıncı, 17’ncı ve 18’inci alayların ve 4’üncü taburları ile birlikte üç seyyar jandarma taburundan oluşuyordu. Bu 17. Mürettep Alay komutanlığına da Yarbay Hasan Bey getirilmişti. 17. Mürettep Alayı, birlik olarak parça parça güneye alınarak Güney Grubu Emrine katılmıştı. 28 Haziran – 3 Temmuz 1915 tarihleri arasında yapılan Zığındere Türk Taaruzu sonrası İngilizler ve Fransızlar 12 -13 Temmuz 1915 tarihlerinde II. Kerevizdere muharebeleri ile Türk Sol kanadına denizden ve karadan tekrar saldırmışlardı.

Bu taarruz dönemi içinde savaşın en kanlı noktalarında ise kahraman Türk askerimiz, cephede ilerlerken su içmek istedikleri bir çeşme başında yaralı, bitkin bir köpekle karşılaştılar. Köpeğin her yeri yara bere içerisindeydi, çok bitkin haldeydi ve tüyleri dökülmüş, perişan haldeydi. Askerler zar zor hareket etmeye çalışan bu köpeği uzaklaştırmaya çalışırken Hasan Bey engel oldu. Onu kucağına aldı, su verdi, karnını doyurdu.

Hasan Bey yaralı köpeği kucağına aldıktan sonra belki aralarında bir bağ kuruldu o an. Ona bizzat eliyle çeşmeden su alarak su içirdi. Sonra da karnını doyurdu ve köpeği kucağında tutarak yoluna devam etti. Yaralı köpek gün geçtikçe toparlanıyordu. Artık askerlerle birlikte geziyor, siperlere giriyor, askerlerinde, savaş zamanında neşe kaynağı oluyordu. Ama hala bir adı yoktu ve Hasan Bey de ona Canberk adını koydu. Canberk artık bir Türk ordusu üyesiydi. Mehmetçiklerin dostuydu. Zamanla yaraları iyileşti, tüyleri yeniden çıktı, askerlerin sevgilisi haline geldi. tarihi fotoğraflarda bile Türk Askerinin yanında yerini alıyordu.

Askerlerden bazıları savaş anında bu dostluğun nedenini anlamıyor ve soruyorlardı. ”Komutanım, bu köpeğe neden bu kadar alaka gösteriyorsunuz?”

Hasan Bey de “O da bir can taşıyor. Sizi, bizi ondan ayıran bir şey yok ve Allah’ın huzuruna geldiğimde bu köpeğe neden merhamet etmedin, demesinden korkuyorum!” demişti.

Çanakkale Savaşı tarihte, en kanlı savaşlardan biri olarak tarihte yerini alırken, acı ve kayıplarla da dolu öyküler barındırıyordu. Yarbay Hasan Bey, bir gün savaş meydanında yaralı bir Fransız askere yardım etmek isterken, düşmanın hançeriyle ağır şekilde yaralandı. Onu ilk fark eden yine Canberk oldu. Yanına koştu, başında bekledi, yüzünü yalayarak onu hayata döndürmeye çalıştı. Ancak Hasan Bey, oracıkta şehit düştü.

Canberk, Hasan Bey’in yanından ayrılmadı

Mehmetçikler komutanlarını bayrakla örterek toprağa vermeye hazırlanırken Canberk, Hasan Bey’in ayak ucunda bayrağın olduğu yere yatmıştı. Askerler daha sonra onu kaldırmak isterler ama nafile. Canberk yerinden kıpırdamaz. Biraz daha uğraştıklarında da Canberk’in de öldüğünü fark ettiler.

Tüm Mehmetçikler bu duruma orada daha da çok üzülürler.

Askerler bu dostluk karşısında Canberk ve Hasan Bey’i ayırmazlar. Mehmetçik, Yarbay Hasan’ı toprağa verirken çok sevdiği ve hiç yanından ayırmadığı Canberk’i de ayak ucunda toprağa verdiler.

Hasan Bey toprağa verilirken, sadık dostu Canberk de ayak ucuna gömüldü. Tamda 110 yıl önce bu tarihlerde yaşanan bu dostluk hikayesi ile iki canlı arasında kurulan merhamet bağının ve savaşın ortasında bile kaybolmayan vicdanın simgesi oldular.