Neptün’ün auroralarının incelenmesi, gezegenin manyetik alanının Güneş’ten uzak bölgelerdeki gök cisimleriyle nasıl etkileşime girdiğini anlamaya katkı sağlıyor. Aynı zamanda, buz devleri kategorisinde yer alan Neptün ve Uranüs'ün atmosferlerinin daha derinlemesine araştırılması için yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Northumbria Üniversitesi Matematik, Fizik ve Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Henrik Melin, Neptün'deki ışık hareketlerini bu denli ayrıntılı bir şekilde tespit etmenin yalnızca Webb teleskobuyla mümkün olduğunu belirtti. Görüntülerin netliği karşısında büyük bir şaşkınlık yaşadığını ifade eden Melin, bu keşfin bilimsel anlamda çığır açıcı olduğunu vurguladı.

Aslında Neptün’deki bu tür ışık hareketlerine dair ilk ipuçları, 1989 yılında NASA’nın "Voyager 2" uzay aracı tarafından toplanan veriler sayesinde elde edilmişti. Ancak, Neptün Güneş Sistemi’nin en uzak gezegeni olduğu için buradan veri toplamak ve net görüntüler elde etmek büyük bir zorluk teşkil ediyordu.

Uzun yıllardır Jüpiter ve Satürn gibi gezegenlerdeki auroralar detaylı olarak incelenirken, Neptün üzerindeki bu hareketlerin anlaşılması için yeni teknolojiye ihtiyaç duyuluyordu. James Webb Uzay Teleskobu’nun sunduğu üstün gözlem kapasitesi sayesinde artık bu gizemli gezegenin atmosferine dair daha fazla bilgiye ulaşmak mümkün hale geldi.


Bu çığır açan araştırmanın sonuçları, Nature Astronomy dergisinde yayımlandı.