EKOL TV’deki bir programda konuşma yapan Mehmet Metiner, Bahçeli’ye destek vererek, “PKK’nın kurucu önderi kim, Abdullah Öcalan. Yani Atatürk için de önder dediğimiz için artık önder kelimesini başkaları için kullanamayacak mıyız?” şeklinde konuştu. Bu sözler, toplumun geniş kesimlerinde büyük tepki topladı. Ayrıca yayındaki diğer konuklardan İYİ Partili Cenk Özatıcı’nın tepkisi sert oldu.

Özatıcı, Metiner’in söylemlerine sinirlenerek, “Mustafa Kemal Paşa ile kimi kıyaslıyorsunuz hocam? Allah aşkına kendinize gelin ya. Abdullah Öcalan ile aynı cümlede kullanamazsınız, ben men ederim sizi. Böyle bir saygısızlık olur mu?” şeklinde konuştu. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve bağımsızlık mücadelesinin önderi olan Atatürk’ün, binlerce insanın ölümünden sorumlu olan bir terörist ile aynı cümlede anılmasını kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Özatıcı, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin banisi ile 50 bin Türk vatandaşının katili alçağı aynı cümlede önder olarak nasıl kullanıyorsunuz? Böyle şey olur mu ya?” diyerek tepkisini gösterdi. Fakat Metiner, bu açıklamaları savunmayı sürdürerek, "PKK’nın kurucu önderi Abdullah Öcalan, teknik olarak böyle” dedi. Özatıcı ise bu savunmayı kabul etmeyerek, "Bebek katilidir, ne önderi ya! Adamı barış güvercini yaptınız, yazık" diyerek yanıt verdi.

Metiner’in sözleri, kamuoyunda ve sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Siyasetçiler, gazeteciler ve vatandaşlar, Atatürk’e yönelik bu ifadeleri sert bir şekilde eleştirdi. Açıklamaların tarihi gerçeklerle bağdaşmadığı ve milli değerlere zarar verdiği vurgulanırken, Atatürk gibi bir devlet kurucusunun adının, terörle anılan bir figürle aynı cümlede geçmesinin kabul edilemez olduğu ifade edildi.

Mustafa Kemal Atatürk, emperyalizme karşı verilen bağımsızlık mücadelesinin önderi olarak, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş ve çağdaş bir devletin temellerini atmıştır. Öte yandan, yıllardır Türkiye’ye karşı terör saldırıları düzenleyen ve binlerce masum insanın hayatını kaybetmesine neden olan bir terör örgütü lideriyle Atatürk’ü aynı bağlamda ele almak, yalnızca tarih bilincine değil, aynı zamanda şehit ailelerine ve Türk milletinin ortak hafızasına da büyük bir saygısızlıktır.


Bu tartışmalar, siyasette kullanılan dilin ve ifadelerin ne denli hassasiyet gerektirdiğini bir kez daha ortaya koyarken, toplumun bu tür yaklaşımlar karşısında bilinçli ve duyarlı olması gerektiğini gözler önüne serdi.